Hakkımızda
Programımızda İstanbul ve Berlin’de hayatı her yönüyle karşılaştırıyoruz. Her bölümde farklı bir konuda, iki şehrin arasındaki farklılıklar ve benzerlikler hakkında sohbet ediyoruz. Yerine denk gelirse, konuda uzman misafirler çağırıyoruz. Bizim ise uzmanlık iddiamız yok. Bireysel deneyimlerimizi, duyduklarımızı, araştırdıklarımızı paylaşıyoruz. Kişisel ilgi alanlarımızı ve hassasiyetlerimizi elbette sohbetlerimize de taşıyoruz. İnsan hakları deyip geçemiyoruz, kadın, göçmen ve kuir olarak cinsiyetçilikle, ırkçılıkla ve homofobi ile mücadeleyi görev kabul ediyoruz, her şeye muhalif oluyoruz, imtiyazlarımızı sorguluyoruz.
Podcastimizde yemekten konuşacağız, aşık olmaktan ve ilişkilerden, çocuk yetiştirmekten, gösterilere katılmaktan, gece hayatından, çalışmaktan, metroya binmekten, kavga etmekten, modadan ve hasta olmaktan, komşuluk ve mahallelilikten, spordan, sanattan, tekrar tekrar da göçmenlikten tabii. Hayatın binbir halini Istanbul’da ve Berlin’de yaşamış kişiler olarak konuşacağız. Bu şehirlerin bizleri bunaltan yanlarından, büyülü yönlerinden bahsedeceğiz. Tarihe de döneceğiz zaman zaman.
Berlin’e bayılıyoruz. Gri gökyüzünden nefret ediyor, ama her güzelin bir kusuru vardır diye düzenli olarak şikayet etmeyi de ihmal etmeyerek, katlanıyoruz. İstanbul’u özlüyoruz. Bazen neyini özlüyoruz ki diye sorguluyoruz, ama sonra özlenmeyecek gibi de olmadığında anlaşıyoruz. Tüm göçmenler gibi bir arada deredelik, bir çelişkililik hali içindeyiz yani. Entegre olmayı da, asimile olmayı da reddediyoruz ama ait olmayı seviyoruz.
Bizi tutarsızlıkla suçlayanlara ilk hak verecek de biziz, ruh halimiz günden güne değişiyor olabilir. Almanca’ya ne kadar hakim olduğumuz tartışılır, ama Almanca kaba diyenlere hayretle bakıyoruz. Almanların bu kadar uzun olmasını gereksiz buluyor, niye ki diye sorguluyoruz. Kıskandığımız yalan! Genelleme yapmaya bayılsak da, yaptığımız genellemelerin ne kadar anlamsız oldugunu bilecek kadar kafamız çalışıyor. O nedenle “Bu Almanlar da” diye başlayan cümleler kurmaktan imtina ediyoruz. Şaşırıp da kurarsak, tövbeler ediyoruz. Okumayı çok seviyoruz, gezmeyi de, gözlemlemeyi de, bunları sohbetlerimize taşımayı da. Bizce bizi bir dinleyin.
Biz kimiz? Serenad Yılmaz 2010 yılında İstanbul’dan Berlin’e taşındı, bilgisayar oyunları işinde. Yener Bayramoğlu 2010 yılında öğrenci olarak geldiği Berlin’de Medya Çalışmaları alanında akademisyen. Araştırmaları kuir yaşam üzerine odaklanıyor. Aysuda Kölemen 2017 yılında İstanbul’dan Essen’e, sonra da 2018 yazında Berlin’e göç etti. Bard College Berlin’de Siyaset Bilimi alanında ögretim üyesi. Yarışmaya Berlin’den katılıyor ve diğer podcastçi arkadaşlara şans diliyorlar.